5. yılın sonunda kalıcı oturum hakkı kanunda belirtilen şartlar çevresinde elde edilebilir. Ve 6 sene yasal oturum sonrasında yine kanunda belirtilen şartlar çerçevesinde ve Portekizce bilgisiyle vatandaşlık başvuru hakkı doğabilir.
Bu programda yasanan temel sorun PGRP oturum hakki için çıkarılan kanunlar ile vatandaşlık kanunlarının bir bütünlük içinde olmamalarıdır. Diğer bir deyişle, kanun yapıcı programı bir oturum programı olarak tasarladığından, vatandaşlık kanunlarında bir degişikliğe gitmemiştir. Buradaki gri alan genelde gayrimenkul sektöründeki oyuncular tarafından kullanılan, GPRP’nin vatandaşlık sağlayan bir oturum programı olduğu yönünde bir argumana dönüşmüştür.
Burada yürütülen mantık şu şekildedir: “Portekiz’de 6 yıl kanuni oturum sonrasında Portekizce bilgisiyle beraber Portekiz vatandaşlığı başvuru hakkı doğabilir. PGRP yatırımcılara yılda bir hafta Portekiz’de geçirerek 6 yıl kanuni oturum hakkı vermektedir. O zaman “PGRP ile yılda ortalama 7 gün Portekiz’de geçirerek vatandaşlık alınabilir”.
Bu yürütülen mantık haliyle vatandaşlık başvurularında karar mercii olan siyasi iktidarin mantığı değildir.Kanun koyucu programı bir oturum programı olarak tasarladığından, değerlendirmeler bu çercevede yapılacaktır.
Peki, vatandaşlık değerlendirmesinde ne dikkate alınacaktır? Bu sorunun cevabı birçok AB ülkesinde uygulanan efektif oturum kriterleri olacaktır. Efektif oturum kriterlerinde dikkate alınacak olan, yatırımcının oturum bağlarının Portekiz’de oluşmuş olması, temel yerleşim adresinin Portekiz olması, çocuklarının okula gitmesi, zamanının büyük kısmını Portekiz’de geçirmesi, Portekiz’de vergi vermesi gibi noktalar olacaktır.
Eğer yerleşim düşünülüyorsa, Portekiz Avrupa’da güzel bir oturum alternatifi sunmaktadır. Eğer yerleşim düşünülmüyorsa programın sadece bir oturum programı olduğunu anlamak ve sadece bir hafta Portekiz’de zaman geçirerek vatandaşlık alınamayacağını bilmek gerekir.